28 Aralık 2016 Çarşamba

TARİH KOKAN BELDE: FOÇA...

Foça; yeni ve eski olmak üzere iki bölgeden oluşuyor. Eski Foça; tarihi taş evleri ve Arnavut kaldırımlı sokakları ile adeta tarih kokuyor. Yeni Foça ise daha çok betonarme yapılardan oluştuğu için doğal mimarisinden eser kalmamış ve şehirleşmeye yüz tutmuş bir bölge. Bu yazımda sizlere Eski Foça’yı tanıtmak ve bu sevimli belde ile ilgili izlenimlerimi aktarmak istedim. İzmir’in 64 km kuzeyinde yer alan Foça yaz aylarında tatilcilerin uğrak yeri olmakla birlikte, tarihi ve doğal güzellikleri nedeniyle özellikle İzmir halkı tarafından hafta sonları da sıkça ziyaret edilen bir beldedir.


Foça'nın tarihi M.Ö 11.yy’a kadar uzanıyor. Bu bölge İyonya’nın en önemli merkezlerinden biriymiş. Foça ismini eski zamanlardan beri bu bölgede yaşayan foklardan almış. Asıl adı olan Phokaia sözcüğü dilden dile dolaşarak Foça halini almıştır. Bölgede yaşayan ve sayıları giderek azalan Akdeniz Fokları, kentte her yıl yaz aylarında düzenlenen festivallerin de önemli bir sembolü haline gelmiştir. Soyları tükenmekte olan bu fokları korumak amacıyla devlet bünyesinde üniversite araştırma merkezleri kurulmuştur.




Foça mavi denizi ve eşsiz doğal güzellikleriyle birçok mitolojik hikayeye konu olmuştur. Foça ile özdeşleşmiş olan Siren Kayalıklarından Homeros Destanında söz edilmektedir. Yunan Mitolojisinde Sirenler, kayalık ve boş adalarda yaşadıklarına inanılan deniz yaratıklarmış. Geniş kanatları olan kuş şeklinde bir vücuda ve kadın başına sahiplermiş. Sürekli olarak bir şarkı mırıldanırlarmış. Buralardan geçmekte olan denizciler sirenlerin söylediği şarkılardan büyülenerek gemilerini bilinçsizce kayalara doğru sürmekte ve gemileri parçalanınca denizciler sirenlere yem olmaktaymış. Başka bir efsaneye göre denizcilerin dikkatini dağıtan canlılar aslında sirenler değil, bu bölgenin belki de en eski sahipleri olan foklarmış ve denizciler kayalıklarda uzanan fokları kadın silüetine benzetirlermiş.


Foçanın en önemli tarihi eserlerinden birisi sur kapılar. Burası Foça kent duvarları olarak da anılıyor. Osmanlı dönemine ait fatih camii’si de önemli tarihi yapılardandır.
Eski foça ile yeni foça arasında kalan bölgede yer alan tarihi yel değirmenleri görülmeğe değer tarihi yapılardır. Ayrıca Pers Anıt Mezarı’da Foça bölgesinde yer almaktadır.


Bana göre Eski Foça denilince ilk akla gelen nokta Küçük Liman. Hilali andıran yarım daire şeklindeki bu doğal liman küçük balıkçı teknelerinin yan yana demirlendiği bir yer. Etrafı balık restoranları ve cafe-bar tarzı mekanlarla çevrelenmiş. Balık restoranlarında her zaman taze ve günlük balık bulmanız mümkün. Bu bölgede sahil boyunca ikişer katlı eski Rum evlerini göreceksiniz. Bu taş evlerin bakımları özenle yapılarak restore edilmiş. Doğal mimarisi korunmuş bu yapılardan bazıları butik otel olarak hizmet vermekte.



Foça mavi bayraklı plajlarıyla yaz aylarında sıkça tercih edilen tatil beldelerinden biridir. Foça’da denize girmek isteyenler için Foça merkezde bulunan Karakum plajı ve Küçük Hanedan Oteli plajını önerebilirim. Foça Devlet Hastanesine yakın konumdaki İsmetpaşa Halk Plajı Foça’da denize girilebilecek yerlerdendir. Foça Köy hizmetleri kampı güneyindeki Mersinaki Halk plajı 500 kişiye kadar hizmet verebilmektedir. Wodoo beach ise daha çok genç kesime hitap eden mavi bayraklı bir plajdır.


Son olarak Foça’dan günbatımını izlemeden ayrılmamanızı tavsiye ediyorum. Foça tarih kokan sokakları ve mis gibi deniziyle sizin de kalbinizi fethedecek. <3

 
                                                                                        ASLIHAN ŞAHİN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder