Foça; yeni ve eski olmak üzere iki
bölgeden oluşuyor. Eski Foça; tarihi taş evleri ve Arnavut kaldırımlı sokakları
ile adeta tarih kokuyor. Yeni Foça ise daha çok betonarme yapılardan oluştuğu
için doğal mimarisinden eser kalmamış ve şehirleşmeye yüz tutmuş bir bölge. Bu yazımda sizlere Eski Foça’yı tanıtmak ve bu sevimli belde ile ilgili izlenimlerimi
aktarmak istedim. İzmir’in 64 km kuzeyinde yer alan Foça yaz aylarında
tatilcilerin uğrak yeri olmakla birlikte, tarihi ve doğal güzellikleri
nedeniyle özellikle İzmir halkı tarafından hafta sonları da sıkça ziyaret
edilen bir beldedir.

Foça'nın tarihi M.Ö
11.yy’a kadar uzanıyor. Bu bölge İyonya’nın en önemli merkezlerinden biriymiş.
Foça ismini eski zamanlardan beri bu bölgede yaşayan foklardan almış. Asıl adı
olan Phokaia sözcüğü dilden dile dolaşarak Foça halini almıştır. Bölgede
yaşayan ve sayıları giderek azalan Akdeniz Fokları, kentte her yıl yaz aylarında
düzenlenen festivallerin de önemli bir sembolü haline gelmiştir. Soyları
tükenmekte olan bu fokları korumak amacıyla devlet bünyesinde üniversite araştırma
merkezleri kurulmuştur.
Foça mavi
denizi ve eşsiz doğal güzellikleriyle birçok mitolojik hikayeye konu olmuştur.
Foça ile özdeşleşmiş olan Siren Kayalıklarından Homeros Destanında söz
edilmektedir. Yunan
Mitolojisinde Sirenler, kayalık ve boş adalarda yaşadıklarına inanılan deniz
yaratıklarmış. Geniş kanatları olan kuş şeklinde bir vücuda ve kadın başına
sahiplermiş. Sürekli olarak bir şarkı mırıldanırlarmış. Buralardan geçmekte
olan denizciler sirenlerin söylediği şarkılardan büyülenerek gemilerini
bilinçsizce kayalara doğru sürmekte ve gemileri parçalanınca denizciler
sirenlere yem olmaktaymış. Başka bir efsaneye göre denizcilerin dikkatini dağıtan canlılar aslında sirenler değil, bu bölgenin belki de en eski sahipleri olan foklarmış ve denizciler kayalıklarda uzanan fokları kadın silüetine benzetirlermiş.

Foçanın en önemli tarihi eserlerinden birisi sur kapılar.
Burası Foça kent duvarları olarak da anılıyor. Osmanlı dönemine ait fatih camii’si
de önemli tarihi yapılardandır.
Eski foça ile yeni foça arasında kalan bölgede
yer alan tarihi yel değirmenleri görülmeğe değer tarihi yapılardır. Ayrıca Pers
Anıt Mezarı’da Foça bölgesinde yer almaktadır.
Bana göre Eski
Foça denilince ilk akla gelen nokta Küçük Liman. Hilali andıran yarım daire
şeklindeki bu doğal liman küçük balıkçı teknelerinin yan yana demirlendiği bir
yer. Etrafı balık restoranları ve cafe-bar tarzı mekanlarla çevrelenmiş. Balık
restoranlarında her zaman taze ve günlük balık bulmanız mümkün. Bu bölgede
sahil boyunca ikişer katlı eski Rum evlerini göreceksiniz. Bu taş evlerin
bakımları özenle yapılarak restore edilmiş. Doğal mimarisi korunmuş bu
yapılardan bazıları butik otel olarak hizmet vermekte.

Foça mavi
bayraklı plajlarıyla yaz aylarında sıkça tercih edilen tatil beldelerinden
biridir. Foça’da denize girmek isteyenler için Foça merkezde bulunan Karakum
plajı ve Küçük Hanedan Oteli plajını önerebilirim. Foça Devlet Hastanesine
yakın konumdaki İsmetpaşa Halk Plajı Foça’da denize girilebilecek yerlerdendir.
Foça Köy hizmetleri kampı güneyindeki Mersinaki Halk plajı 500 kişiye kadar
hizmet verebilmektedir. Wodoo beach ise daha çok genç kesime hitap eden mavi
bayraklı bir plajdır.
Son olarak
Foça’dan günbatımını izlemeden ayrılmamanızı tavsiye ediyorum. Foça tarih kokan
sokakları ve mis gibi deniziyle sizin de kalbinizi fethedecek. <3
ASLIHAN ŞAHİN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder